meclisi mebusan ne demek?

Meclis-i Mebusan Hakkında Bilgi

Meclis-i Mebusan, Osmanlı İmparatorluğu'nda İkinci%20Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte 1877'de kurulan ve 1920'ye kadar varlığını sürdüren temsili meclistir. Osmanlı Devleti'nin ilk anayasal düzenlemelerinden biri olan Kanun-i%20Esasi'nin kabulüyle oluşturulmuştur.

Temel Özellikleri ve İşleyişi:

  • Kuruluşu ve Yapısı: Meclis, Ayan%20Meclisi (Senato) ve Mebusan%20Meclisi (Halk Temsilcileri Meclisi) olmak üzere iki kanattan oluşuyordu. Ayan Meclisi üyeleri padişah tarafından atanırken, Mebusan Meclisi üyeleri seçimle belirleniyordu.

  • Seçimler: Mebusan Meclisi üyeleri, Osmanlı tebaası olan erkekler tarafından seçilirdi. Ancak, seçimler dolaylı olarak yapılırdı; seçmenler önce ikinci seçmenleri belirler, onlar da mebusları seçerdi. Oy verme hakkı için belirli bir vergi ödeme şartı bulunuyordu.

  • Yetkileri: Meclis-i Mebusan'ın yetkileri, Kanun-i%20Esasi ile belirlenmişti. Yasama yetkisine sahipti ve hükümetin icraatlarını denetleme yetkisi vardı. Ancak, padişahın da önemli yetkileri bulunuyordu ve meclisi feshetme yetkisine sahipti.

  • Dönemleri: Meclis-i Mebusan, iki farklı dönemde faaliyet göstermiştir:

    • Birinci Meşrutiyet Dönemi (1877-1878): Kısa süren bu dönemde, meclis Rus Savaşı bahanesiyle II. Abdülhamid tarafından kapatılmıştır.
    • İkinci Meşrutiyet Dönemi (1908-1920): İttihat%20ve%20Terakki'nin baskısıyla yeniden açılan meclis, bu dönemde Osmanlı siyasetinde önemli bir rol oynamıştır.
  • Önemi: Meclis-i Mebusan, Osmanlı tarihinde parlamenter%20sistem'e geçişin ilk adımlarından biri olarak kabul edilir. İmparatorluk içindeki farklı milletlerden temsilcilerin bir araya geldiği bir platform olması açısından da önemlidir. Ancak, yetkilerinin sınırlı olması ve siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle etkinliği her zaman tartışmalı olmuştur.

Sonuç:

Meclis-i Mebusan, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde siyasi hayata katılan önemli bir kurumdur. Temsiliyet, yasama ve denetim gibi kavramların Osmanlı toplumunda tartışılmasına ve gelişmesine katkıda bulunmuştur. Ancak, siyasi çalkantılar ve yetki sınırları nedeniyle tam anlamıyla işlevsel bir parlamento haline gelememiştir.